
Edirne’de, Osmanlı döneminden kalma tarihi çeşmelerden bazıları bahçe duvarı olarak kullanılırken, bazıları da defineciler tarafından tahrip edildi.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, “Defineciler kazıları ile de tarihi çeşmeler tahrip ediliyor. ‘Altın var’ masalı ile bütün kültürel mirasımız yok ediliyor. Bunların hepsi kültürel miras, bir an önce korunması gerekir” dedi.Edirne’de Osmanlı döneminden kalma çok sayıda tarihi çeşme, günümüzde bazı evlerin bahçe duvarı olarak bazıları da definecilerin yaptığı kazı çalışmalarıyla tahrip edilip yıkılma tehlikesi yaşıyor.İşlemeli kemerleri ile Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden olan tarihi çeşmelerin bazılarını bir dönem evsizler de mesken tuttu.Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, “Edirne’de çok sayıda tarihi çeşme var. 17, 18 ve 19’uncu yüzyıldan kalma çeşmelerin sayısı çok.Özellikle Edirne’nin kuzey kesiminde bu çeşmelere rastlamak mümkün. Buralar eski Osmanlı mahalleleri.Burada Türk, Müslüman yerleşimleri var ve biz çok sayıda mescit ve çeşmeye rastlıyoruz. Edirne’de birçok atıl durumda çeşme var. Buradakinin kenet demirleri bile çalınmış vaziyette ve çökme durumunda yaşıyor. Bunun üzerindeki örtü sistemi yok olmuş” dedi.
‘ÇOĞU AĞIR TAHRİBAT ALTINDA, ÖRTÜ SİSTEMLERİ YOK OLMUŞTUR’
Ecdat yadigarı çeşmelerin yeterince korunamadığı için çok ağır tahribat altında kalarak, örtü sistemlerinin yok olduğunu söyleyen Prof. Dr. Beksaç, “Osmanlı mirasları arasında yer alan çeşmeler ne yazık ki pek çok yerde unutulmuş vaziyette kalıyor. Ev duvarlarının altında, terk edilmiş durumda, hatta pek çok noktada da evsizlerin yaşadığı odalar olarak kullanılmakta. Çoğu da ağır tahribat altında kalıp örtü sistemleri yok olmuştur, duvarlar dağılmak üzeredir. 20’nci yüzyıla ait bu çeşme, şanslı çeşmelerden biri. Her ne kadar evlerin arasına sıkışmış olsa da 2007 yılında tamirat geçirmiş. Bu çeşme örnekleri, gayet güzel örnekler olarak karşımızda duruyor ve korunmaya ihtiyaç duyuyor. Bunların elden geçirilmesi, düzenlenmesi lazım. Bunların hepsi birer kültürel miras. Bunların tescilli olduğunu görüyoruz ama sadece tescil yeterli değil. Bunların bakımının da yapılması lazım” diye konuştu.